İstihdamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Yazan Editör

İstihdamda toplumsal cinsiyet eşitliği, tüm çalışanların birbiriyle tamamen aynı sonuçları elde etmesi değil, kadınların ve erkeklerin büyük ölçüde eşit fırsatlara sahip olması anlamına gelir. İş yerinde cinsiyet eşitliğini sağlamak için kadın istihdamı konusunda gerekli hassasiyetlerin gösterilmesi; tüm çalışanların cinsiyetlerinden bağımsız olarak eşit ücret elde edebilmesi, kaynak ve fırsatlara eşit erişim sağlayıp bunlardan yararlanabilmesi gerekir. İş yerinde cinsiyet eşitliğinin sağlanması, iş yerine etik anlamda değer katmanın yanı sıra, ulusal düzeyde ekonomik gelişimle de bağlantılıdır.

İş gücü terimi, var olan çalışanlarla birlikte, çalışmaya hazır işsiz bireyleri kapsar iken, istihdam terim olarak ekonomiye katkı sunan iş gücünü ifade eder. “Kadın istihdamı nedir?” sorusu ise, kadın iş gücünün işveren tarafından ücret karşılığı veya ücretsiz olarak çalıştırılmasıdır şeklinde yanıtlanabilir. Türkiye, son yıllarda kadın istihdamının desteklenmesi için ilerlemeler kaydetse de iş gücündeki cinsiyet eşitsizlikleri hala yaygın bir sorundur. İstihdamda toplumsal cinsiyet eşitliği sağlamak için gerekli koşullar şöyle sıralanabilir:

  • Eşit veya karşılaştırılabilir değerdeki işler için eşit ücret verilmesi,
  • Kadınların iş gücüne tam ve eşit katılımının önündeki engellerin kaldırılması,
  • Cinsiyete bakılmaksızın tüm sektör ve mesleklere erişimin sağlanması,
  • Aile ve bakım sorumluluklarıyla ilgili olarak cinsiyet ayrımcılığın ortadan kaldırılması.

Rakamlarla Dünyada Kadın İstihdamı

BM istatistikleri, dünyanın birçok yerinde ekonomik kaynaklara erişim ve kamusal yaşam söz konusu olduğunda kadınların yeterince temsil edilmediğini gösterir. Dünyanın bazı bölgelerinde iyileştirmeler yapılsa da; çalışma hayatında kadın istihdamı alanında yapılması gereken çalışmalar oldukça fazladır. Dünya Ekonomik Forumu, dünyada kadınların erkeklerle eşit çalışma haklarına sahip olduğu Belçika, Danimarka, Fransa, Letonya, Lüksemburg, İsveç olmak üzere yalnızca altı ülke olduğunu ortaya koymaktadır. Kadın istihdamı ile ilgili bir diğer önemli konu, Dünya Ekonomik Forumuna göre kapanması 108 yıl sürecek cinsiyetler arası ücret farkının bulunmasıdır. Kadınlar, aynı görevleri yerine getiren erkeklere kıyasla rutin olarak düşük ücret almaktadır.

BM toplumsal cinsiyet istatistikleri, birçok ülkede kadınların üst düzey hükümet pozisyonlarında da yeterince temsil edilmediğini gösterir. Hem hükümetlerde hem şirketlerde üst düzey rollerde yer almayan kadınların kariyerleri, kazanç potansiyelleri, doğum ve çocuk bakımı nedeniyle olumsuz etkilenir. Pakistan’da üst düzey iş rollerinde yer alan kadınların oranı yaklaşık %4’tür. Ölçeğin diğer ucunda, Namibya’da üst düzey rollerde yer alan kadınların oranı yaklaşık %49’dur. BM istatistiklerine göre, hükümette bakanlık rollerinin %60’ından fazlasının kadınlar tarafından yerine getirilmesi, Finlandiya’nın toplumsal cinsiyet eşitliği alanında öncülük ettiğini gösterir. Bununla birlikte, dünyada kadın istihdamı uygulamalarında çeşitliliği destekleyen yaklaşımların eksikliği de dikkati çeker.

İstihdamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin İşletmeler için Yararları

İstihdamda toplumsal cinsiyet eşitliği; ulusal bazda üretkenlik artışı, ekonomik büyüme, organizasyonel performansta artış, şirketlerin yetenekli çalışanları kendine çekme ve elde tutma becerisi, gelişmiş kurumsal itibar ile ilgilidir. İstihdamda toplumsal cinsiyet eşitliği, büyümek isteyen birçok işletme için önemlidir. İş yerinde cinsiyet eşitliğinin işletmeler için faydaları şöyle sıralanabilir:

  1. Daha iyi bir ekonomi: Daha fazla sayıda kadının ücretli işlere tam katılımı ve eşit işe eşit ücret alması, ekonomide iyileşme sağlar. Bakım ve ev işleri gibi ücretsiz işlerde erkeklere göre iki kat daha fazla zaman harcamaları nedeniyle, ekonomiye tam katılım sağlayamayan kadınlar istihdam edildiğinde ekonomide gelişim gözlenir.
  2. Verimlilik artışı: Cinsiyet eşitliğinin en büyük faydalarından biri, daha uyumlu ve üretken bir iş gücüdür. Cinsiyet eşitliğine bağlı olarak karar alma süreçleri, farklı bakış açıları ve yaklaşımlarla zenginleşen iş gücünün daha iyi sonuçlara ulaşma olasılığı artar.
  3. Büyüme artışı ve inovasyon: Büyümek isteyen şirketlerin yenilik yapmaları gerekir. Eşitlik kültürüne sahip iş yerleri, inovasyon ve büyüme yeteneklerini geliştirir. Güçlendirici, önyargısız, destekleyici, cinsiyet eşitliğine sahip bir iş yeri, inovasyona daha açık hale gelir.
  4. Görüş çeşitliliği: Birbirine benzer görüşler aynı sorunlu noktalara sahiptir. Benzerlik yerine çeşitliliği kapsayan bir yaklaşım, şirket normlarının dışında bırakılan görüşlerden yararlanma şansı verir.
  5. Daha istikrarlı iş gücü: Yeteneğin başlangıç noktası olarak alındığı işe alım süreçleri, daha güçlü ve istikrarlı bir çalışma kültürünün temelinin atılmasına zemin oluşturur. Liderlik ve yönetime giden yolların herkese açık oluşu da istikrarı destekler.
  6. Mutlu çalışanlar: İş yerinde cinsiyet eşitliği sağlanması, iş yerinden memnun bireylerden oluşan bir çalışma ortamı oluşturmaya yardım eder. Kadın çalışanların erkeklerle eşit fırsatlara sahip olması, iş yerindeki genel mutluluğu artırır.
  7. Gelişmiş şirket itibarı: Tüketiciler satın alma kararını verirken şirketin sahip olduğu etik değerlere ve sosyal sorumluluğa giderek daha fazla değer verir. Adil istihdam uygulamaları da kilit konulardan birini oluşturur.

İŞKUR Kadın İstihdamı Desteği

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2021 verilerine göre, Türkiye nüfusunun neredeyse yarısını oluştursa da kadınların istihdam oranının erkek oranının yarısından daha düşük olduğu görülür. Ekonomik hayata kadınların düşük oranda katılımı, kadın istihdamı fırsatlarının oluşturulmaması, belirli bir cinsiyet ayrımcılığını yansıttığından kadın istihdamını iyileştirme hedefine ulaşmak, Türkiye’de öncelikli hale gelir. Bu iyileştirme, kadınların yalnızca istihdam olanaklarına erişimini değil, aynı zamanda kayıt dışı çalışmasının önlenmesini, iş kalitesi ve çalışma koşullarının iyileşmesini de kapsar.

Bu çerçevede Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), Çalışma Genel Müdürlüğü, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve ilgili diğer kamu kurumları, işveren ve işçi örgütlerinin yanı sıra, kadın örgütleri, üniversiteler ve özel sektör ile birlikte projeler oluşturulur. Birden fazla kurumla ortak yürütülen çalışmalar, özellikle tekstil, ticaret, ofis, gıda, genel hizmet ve metal sektörleri gibi birbirinden farklı sektörlerde kadın istihdamını geliştirmeyi ve çalışma koşullarını iyileştirmeyi hedefler. Siz de ülke ekonomisinin ve toplumun gelişimine daha fazla katkıda bulunmak amacıyla İNKA istihdam teşvikleri İK çözümlerinden yararlanabilir, işletmenizin büyümesini ve verimliliğini arttırabilirsiniz.

Bu Yazılar Da İlginizi Çekebilir

Yorum bırakın

* Bu formu kullanarak, verilerinizin bu web sitesi tarafından saklanmasını ve işlenmesini kabul etmiş olursunuz.