Ölüm izni anne, baba, kardeş, çocuk veya eş gibi birinci derecede bir yakınının ölümü halinde çalışana verilen ücretsiz izindir. Bunun dışında ne kadar yakın olursa olsun çalışanın bir yakını kaybetmesi durumunda çalışana izin verilmesi kanunen mümkün değildir. Çalışma hayatını düzenleyen kanunların içinde yer alan ölüm izni, hem kamu hem özel sektör çalışanlarının en temel haklarından biridir.
Devlet Memurlarının Ölüm İzninden Yararlanma Şartları Nelerdir?
Ölüm izni birinci derecede yakınını kaybeden çalışana cenaze törenine katılması ve acısını yaşayabilmesi için tanınan bir haktır. Bu haktan devlet memurlarının yararlanma koşulları 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 104. maddesinin B bendinde yer alır. Kanunun “Mazeret İzni” başlığı taşıyan maddesinde belirtilen şartlara göre bir devlet memurunun eşinin, çocuğunun, kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşinin ölümü durumunda isteği üzerine ölüm izninden yararlanma hakkı vardır. Kamuda çalışan memurlara ölüm izni için verilen süre 7 gündür.
Özel Sektörde Çalışanlar Ölüm İzni Alabilir mi?
Özel sektör çalışanları da tıpkı devlet memurları gibi ölüm izninden yararlanabilir. Ancak iznin hangi koşullarda ve kaç gün verileceği konusunda özel sektörde çalışanlar ile kamuda çalışanlar arasında birtakım farklılıklar bulunur.
4A statüsünde ya da yaygın bilinen şekliyle SSK’li olarak özel sektörde çalışanların çalışma koşulları 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca düzenlenir. Ölüm iznine ilişkin koşullar, İş Kanunu’nun Mazeret İzni başlığı taşıyan Ek 2. maddesinde tanımlanır. Kanuna göre, SSK’li bir çalışan ölüm iznini anne, baba, eş, kardeş ya da çocuğunun ölümü halinde kullanabilir. Devlet memurlarına tanınan eşin anne veya babasının ölümü halinde izin kullanma hakkı özel sektör çalışanlarına tanınmamıştır. Ayrıca özel sektör çalışanları için verilen ölüm izni süresi devlet memurlarından farklı olarak sadece 3 gündür.
Gerek kamu personeli gerek özel sektörde çalışanların kullanacağı ölüm izni bakımından belirtilen süreler iş günü değil, gün hesabına göre belirlenir. Bu nedenle ölüm izninin hafta sonu ya da resmi tatil günlerine denk gelmesi halinde süre uzamaz. İzin süresini uzatmak isteyen çalışanın mazeret izni alması gerekir.
Ölüm İzni Yıllık İzin Süresinden Düşer mi?
Ölüm izni ile ilgili bilinmesi gereken temel nokta, bu iznin yıllık izin kapsamında olmadığıdır. Yıllık ücretli izin hakkı kanunların çalışan lehine koruduğu haklardan biridir. Çalışma hayatı içinde, yıllık ücretli izin hakkı kapsamına girmeyen kimi durumlar için kullanılacak izinler kanunlarda mazeret izni adıyla ayrı bir başlıkta toplanmıştır. Evlenme, evlat edinme, eşin doğum yapması ve ölüm gibi hallerde kullanılan izinler mazeret izni kapsamındadır. Dolayısıyla birinci derece yakınını kaybeden bir çalışanın ölüm izninde geçirdiği memurlar için 7, İş Kanuna tabi çalışanlar için 3 günlük süre hiçbir koşulda yıllık izin süresinden düşmez.
Ölüm İzninde Geçen Süre için Ücret Kesintisi Yapılabilir mi?
Ölüm izni yıllık ücretli izin hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği gibi ücretsiz izin kapsamında da değerlendirilmez. Bu nedenle çalışanın ölüm izni yani mazeret izninde geçirdiği süreye karşılık olarak ücretinden herhangi bir kesinti yapılmaz.
Ölüm izni süresi çalışanlara bir sefer tanınan bir hak değildir. Çalışanın birinci derece yakınlarının ölümleri halinde her seferinde tabii olduğu kanunun belirttiği şartlara göre bu izni yeniden kullanma hakkı vardır.
İstisnası devlet memurlarının eşinin anne ve babasının ölüm halleri olmak üzere ölüm izninden ikinci derece ya da daha uzak akraba ve yakınların kaybında yararlanılamaz. Bu gibi durumlarda çalışanların yıllık izin kullanması gerekir.
Her ne kadar kanunlarda ölüm izninden yararlanma biçimi ve izin süresi ile ilgili detaylar belirlenmiş olsa da çalışan odaklı anlayışı benimseyen pek çok kurumda ister birinci derece, ister ikinci derece yakınlar olsun, ölüm izni konusunda daha esnek davranılabiliyor. Karşılıklı anlayış ve özveri ile şekillenen bu ilişkide sizler de yol arkadaşlarınızı seçmek için insan kaynakları sektörünün yenilikçi yüzü İNKA İK ile tanışın.